Tarım ve hayvancılığa verilen krediler
Tarım Kredi Genel Müdürü Yıldırım 20 kefilli senetlerden, kefilsiz ve 0 faizli kredilere gelindiğini, tarımda ‘zarar ettim’ demenin ideolojik ya da siyasi olduğunu söylüyor. Faizi istemeyen çiftçiye de alternatif var.
Türkiye’nin 1800 noktasındalar. 1 milyon 500 bin çiftçi üyeleri var. Yıllık kredi ile çalışan çiftçi sayısı 600-800 bin civarında; 200 bin civarındaki çiftçiyle de peşin çalışıyor.
Her yıl 1 milyon çiftçi ile kredi alışverişi içerisindeler. Çiftçilere kredi veriyor, ürünlerini alıyor ve çiftçiler adına ürünleri satıp tahsilâtlarını gerçekleştiriyorlar.
Tarım Kredi Kooperatifleri 5 yıl vadeli sıfır faizli krediler veriyor. Kredilere ulaşmak ise eskiyle kıyaslandığında çok daha kolay!
Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım “İyi proje yaparsanız kredi almak hiç de zor değil” diyor.
HANGİ ŞARTLARDA KREDİ VERİLİYOR?
Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre şu anda Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayvancılık sektörü için yüzde 30’lara-yüzde 40’lara varan ayrı ayrı hibe desteği veriliyor.
Doğu ve Güneydoğu’da kurulacak hayvancılık işletmelerin yüzde 30’u hibe olarak karşılanıyor.
İşletmeye konulacak hayvanların maliyetinin yüzde 40’ı da hibe olarak çiftçiye veriliyor.
Destek bunlarla da sınırlı değil.
Yıldırım’dan edinilen bilgiye göre Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla Türkiye’de bir tarım işletmesi kurulduğunda, bu işletmelere Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla krediler kullandırılıyor.
Kooperatiflerden kredi kullanmak için sadece iki şart var. Birincisi çiftçi olmak ikincisi bir kooperatife üye olmak! Bir de teminat vermek gerekiyor. Yıldırım dünyanın hiçbir yerinde böyle teşviklerin olmadığının altını çiziyor.
Yıldırım “Krediler faizsiz de olsa geri dönüşünün tedbirlerini her kuruluş bankalarda olduğu gibi Tarım Kredi Kooperatifleri de alıyor.
20 KEFİLLE KREDİ SAÇMALIĞINI KALDIRILDI
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin son yıllarda ciddi açılımlar sağladığını belirten Yıldırım krediye ulaşmanın yönetimleri zamanında daha kolay olduğunu söylüyor.
Önceki uygulamalardan örnek veren Yıldırım durumun vahametini şu sözlerle anlatıyor; “Tarım Kredi Kooperatifleri 5-10 sene önce 20 kefille kredi veriyordu.
Kurumun başına geldiğimde özel senetler vardı ve bu senetlerde 20 tane sütun yer alıyordu.
Mesela çiftçi geliyor senedi doldurup kredi kullanıp gidiyordu.
Sonra bir diğer çiftçi kredi talebinde bulunduğunda yine aynı senede imza atıyordu. Bu yöntemle 20 çiftçi birbirine kefil oluyordu. Biri ödemeyince 19 kişini üzerine bu borç için icra gidiyordu. Bunları kaldırdık.”
KEFİLSİZ KREDİ KULLANDIRILIYOR
Yıldırım yaptıkları düzenlemeler ve kredi destekleri sonrasında sıfır faizli ve ‘hiç kefilsiz’ kredi kullandırdıklarını anlatıyor. Kullandırılan kredilerin finansmanı tamamen özkaynaklardan sağlanıyor.
Yıldırım “2000 yılında bu kurum çalışanlarına maaş veremiyordu. Biz geldiğimizde çok radikal tedbirler aldık.
Bugün bırakın maaş ödemeyi 3 milyarlık kredinin yüzde 80’i kendi kaynaklarımız” diyor.
Yıldırım’ın telaffuz ettiği rakam eski para ile 3 katrilyona karşılık geliyor. Finansmanın yüzde 80’i çok ciddi oran! Bunun nasıl gerçekleştiğini sorduğumuz Yıldırım “Uzun bir süreç, ciddi çalışmalar yaptık.
Daha önceki kredilerin faiz oranları yüzde 59’dan yukarı doğru gidiyordu. Aynı yıl çiftçi borcunu ödeyemeyince bileşik faizle yüzde 150’lilere varıyordu” cevabını veriyor
Yıldırım sıfır faizle ve iki kefille kredi verdiklerini, yeterli teminatı olan çiftçiden kefil dahi istenmediği bilgisini veriyor. Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre tarım işletmesi kredisinde faiz oranları da yüzde 11 seviyesinde.
Bu oran 1 yıllık kredilerde geçerli eğer çiftçi krediyi 6 ay için kullanılıyorsa faiz oranı yüzde 6’lara düşüyor.
Yıldırım “Bazı ürünler de var ki damlama sulama, hayvancılık, sertifikalı tohum, sertifikalı fide gibi iyi tarım uygulamalarına devlet ciddi destekler veriyor. Bizde kredileri bu şekilde dağıtıyoruz“ diyor.
FAİZE BULAŞMAK İSTEYEMEN ÇİFTÇİYE DE ALTERNATİF VAR
Tarım Kredi Kooperatifleri üyeleri arasında faize bulaşmak isteyen çiftçiler içinde alternatifler mevcut. .
Yıldırım “faize bulaşmak istemeyen çiftçinin de önünü açtık. ‘Ben faize bulaşmak istemiyorum’ diyen çiftçimize vade farkı koyuyoruz. Diyoruz ki; ‘sen bu tohumu al, götür tarlana at.
Bu tohum kaç lira 100 lira hasat döneminde bu tohumun değeri ne kadar 110 lira, bana 110 lira ver ya da ürün için aldığın tohum kadar tohumunu getir’ diyoruz. Böyle bir kolaylığı da sağladık” diyor.
Yine faize girmek istemeyen çiftçilerin nakit para vererek gübresini, tohumunu aldığını belirtiyor.
Yıldırım ‘1 milyon 600 bin ton gübreyi çiftçilere ulaştırdıklarını ve 2010’da 70 bin ton tohum dağıttıklarını söylüyor.
Damlama sulamada hayvancılıkta kredi kullandırdıkları ve yoğun bir ilgi ile karşı karşıya olduklarını belirten Yıldırım Türkiye’nin dört bir yanında bu çalışmalarını sürdüğünü belirtiyor.
“TARIMDA ZARAR ETTİM’ DEMEK İDEOLOJİK YA DA SİYASETEN”
Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım’a üretici ile market fiyatlarındaki fiyat farkının neden bu kadar yüksek olduğunu ve üreticilerin ürünlerini kasalarla döktüğü görüntüleri hatırlattığımız çok iddialı cevap verdi.
Yıldırım “2007-2008 yılındaki kuraklık dönemini saymazsanız 2009-2010 yılında tarım sektöründe ben zarar ettim demek ya ideolojik ya da siyasetten…
Çok iddialı konuşuyorum bu sene mesela karpuzda yükselen bir eğilim vardı. Ciddi şekilde karpuz üreticileri karlı bir sezon kapattılar. Pamuk şu anda parlayan yıldız! Patates, kiraz domates de aynı” diyor.
Türkiye’de toplam 150 tane tarım ürünü üretildiğini söyleyen Yıldırım “150 çeşit Türkiye’de sebze meyve üretimi var. Bunların hepsine zarar ediyor demek doğru değil.
Aralarında 3-5 çeşit ürünün çıkması da normal fakat tarımda zarar ettim demek ya ideolojik ya da siyaseten” diyor
İddianın temelini sorduğumuz Yıldırım sorumuzu “Verdiğimiz kredinin geri dönüşü bize bunu gösteriyor” diye yanıtlıyor. Yıldırım “2007 yılında verdiğimiz kredinin geri dönüşünde sıkıntı yaşadık çünkü kuraklık vardı.
300 trilyon alacağımızı erteledik. 2009 ve 2010 yılında geri dönüşlerimiz yüzde 90’ın üzerinde. Verilen kredi hacmi 3 milyara çıktı yani eski rakamla 3 katrilyon kredi verdik geri dönüşümde sıkıntı yaşamıyoruz. Demek ki çiftçi kazanıyor ödüyor tekrar krediyi kullanabiliyor” diyor.
KREDİ DIŞINDA NELER YAPILIYOR
Türkiye tarım işletmelerinin günden güne büyüdüğünü belirten Yıldırım devletin de tarım toprakların toplulaştırılması ile ilgili ciddi bir çalışma içersinde olduğu bilgisini veriyor.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılan çalışmaları yakinen takip ettiklerini belirten Yıldırım “Tarım sektörü gelecek 10 yılda daha büyük işletmelere dönüşecek.
İngiltere modeli gibi artık aile toprakları parçalayamayacak, kim toprağı işliyorsa topraklar onda duracak. Bunla ilgili yasal düzenlemeler önümüzdeki süreçte çıkarılacağını düşünüyorum” diyor.
Sektörde ciddi bir istihdam sürecinin de başladığını anlatan Yıldırım 2003 yılında Tarım Bakanlığı’na 10 yılda ilk defa 500 mühendis alındığını açıklıyor.
Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre bakanlıktaki mühendis ve veteriner sayısı 3 bin 4 bin civarında!
Yıldırım “Tarım kredi kooperatiflerinde mühendis sayımız 1500’lere çıktı. Her kooperatifte ziraat mühendisimiz ve veterinerimiz var.
Kooperatiflerimizde yine ‘işletmeci ve iktisatçılar’ var. Krize rağmen 2 bin 200 personel aldık” diyor
Yıldırım tarım sektörünün geleceğine duyduğu güveni “İşletmeler büyüyor verimlilik artıyor. Tarımda kalite de istihdam da artıyor.
Genç işletmeciler sahneye çıktı. Biz ümitvarız tarım sektörü gelecekte hem parlayan yıldız olacak hem de Türkiye’yi beslemesinin yanı sıra yakın çevredeki komşularının ihtiyacını karşılayacak duruma gelecek” diyor.
Hakan GÖKSEL‘in haberi, Haber7